İstabul’daki Roma İzleri Turu

 

16 Şubat 2025 Pazar

 

“Bir Roma Şehrinde Yaşam ve Ölüm” 

Pompei Kitabının yazarı Göksel Göksoy ile İstanbul sokaklarında Roma dönemi izlerini takip edeceğiz…

 

Tur Başlama Saati 13:30

Buluşma yeri Çemberlitaş

(Daha detaylı bilgi katılımcılarla konum olarak paylaşılacaktır)

Tur Bitiş Saati 17:30 civarı

 

Program Detayları;

 

Roma ve İstanbul, tıpkı Honorius ve Arcadius gibi iki kardeş şehir… 

Theodosius'un ölümü üzerine Honorius Batı Roma tahtına, kardeşi Arcadius Doğu Roma tahtına oturmuştu. Turumuzda bu iki şehrin günümüze ulaşan benzerliklerini ve farklılıklarını konuşacağız.

 

Konstantin’in şehrini gezerken;

Septimius Severus, Caesar, Marcus Aurelius,   Augustus Octavius, Tiberius Claudius, Caligula, Neron, Hadrianus, Justinianus ve bir çok Roma dönemi İmparatorlarının hayatlarına dair ilginç bilgiler edineceğiz. 

 

Ayrıca Roma dönemi halklarının dikkat çeken yaşantılarını, toplum kurallarını, kanunlarını, kölelik sistemini, eğlence ve yemek alışkanlıklarını konuşup; Tarihi eserleri gezerken, edineceğimiz bilgilerle mekanların içinde adeta o dönemleri yaşayacağız.

 

330 yılında, Konstantin’in Roma’daki Apollon tapınağından getirdiği, Çemberlitaş sütununun önünde buluşuyoruz.

 

Forum Konstantin meydanından, İmparatorların yürüdüğü Mese caddesini takip ederek, bir Roma Sarnıcına ulaşıyoruz. 

 

İstanbul’un üstü kadar yeraltı da, tarihin büyüleyici izlerini taşıyor. Şerefiye Sarnıcının ihtişamlı sütunları arasında Theodosius dönemini ve Roma’da su sistemlerini keşfedip, hamamları, havuzları ve latrinaları konuşacağız.

 

Daha sonrasında kadim İstanbul sokaklarını adımlayarak, İmparator Justinianus ve eşi Theodora tarafından yaptırılan Aya Sergios ve Bakhos Kilisesine, yani bugünkü adıyla Küçük Ayasofya Camiine ulaşıyoruz. Camii içinde Roma dönemi kuşak yazılarını ve monogramları birlikte keşfedeceğiz.

 

Sonrasında kısa bir yürüyüş ile Roma döneminden kalan, Hipodromun en etkileyici yeri olan Sfendon Duvarını görüyoruz. Burada Roma hipodromlarının mimarisini ve tasarım amaçlarını konuştuktan sonra, Hipodromun ortasına, yani Sultanahmet meydanına doğru ilerliyoruz. 

 

Yapıldığı dönemde yaldızlı tunç plakalarla kaplı olan Örme Sütunun, Latin İstilasından kalan izlerini birlikte keşfedeceğiz. Bu dönemde İstanbul’dan Avrupanın çeşitli yerlerine götürülen tarihi eserleri de konuşup turumuza devam ediyoruz.

 

MÖ 479 yılında Pers ordusu karşısında birleşen Yunan kent devletlerinin kazandığı zafer anısına yapılan ve Delphi’deki Apollon mabetinden 324 yılında İmparator Konstantin tarafından İstanbul’a getirilen  Yılanlı Sütunu görüp, önünde Roma savaş taktiklerini konuşacağız. 

 

Mısır firavunu III. Thutmose tarafından MÖ XV. yy’da yaptırılan ve Karnak tapınağından getirtilen dikilitaş, turumuzun bir başka önemli noktası olacak. 

 

Dikilitaşın kaidesinde yeralan ve bize Roma dönemi hipodrom yarışları hakkında oldukça önemli bilgi veren heykelleri birlikte inceleyeceğiz. 

 

Roma döneminin en önemli eğlencesi olan at yarışlarını, hipodromların sosyal yaşantıdaki önemini konuşacağız ve diğer Roma kentlerindeki Arena yapısından ve Gladyatör dövüşlerinden detaylıca bahsedeceğiz. 

 

Bu heykellerin en güzel cephesinde, kupa töreni sahnesini görüp birlikte inceleyeceğiz.

 

Her yol Roma’ya çıkar sözüne anlam kazandıran Million Taşını da görüp turumuzun son durağına doğru hareket edeceğiz.

 

Günü değerlendirip, soru cevap olarak sohbet edeceğimiz bir etkinlikle turumuzun sonuna gelmiş olacağız…

 

Şimdiden katılacak misafirlerimize güzel bir gün diliyoruz…

 

Teşekkürler

Göksel Göksoy Turları